müzik - hâl / Behçet Gülas

 

 

- ‘’Fora’’ isimli albümünüz geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde yerini aldı. Biraz sizi tanımak istersek öncelikle müzik ile tanışıklığınız nerede başladı; kendini ilk olarak nasıl hissettirdi? Nasıl bir dün yaşadınız beraber?

- Müziğe küçük yaşta yöremin kültürü olan tulum’la başladım. Müzik tutkusu çocukluğumdan bu yana var. Bundan sonra da daha da fazlasıyla olacak. Şimdi o zamanları gözden geçirdiğimde gördüğüm en önemli şey o yaşlarda bile dinlediğim isimler çok kaliteli kişilerin olması.


- Söz yazıyor ve beste yapıyorsunuz beraberinde tulum ve klasik gitar çalıyorsunuz. Yorumcu olmanın ötesine üreten olma kimliğinizi nasıl değerlendiriyorsunuz, söz yazmak ve beste yapmak nasıl bir duygu sizde? Bu ilk albümünüzde de yer alan ‘’Trablus’’ isimli çalışmanızı Volkan Konak’tan dinlediğimizi biliyorum, başka hangi çalışmalarda karşılaştık sizinle?

- Beste yapmak veya ortaya hiç yoktan bir şarkı koymak müthiş güzel bir duygu. Genelde bir eserin sözlerini ve müziğini aynı anda çıkartırım. Sözlerin ve müziğin duygusunun aynı olması çok önemlidir. Konusu da güzelse yani bi mesaj veriyorsa kalıcı olması kaçınılmazdır. Bir şarkı bestelediğim günün gecesi sabaha kadar uyuyamam. ''Gül Ektim'', ''Trablus'', ''Bekar Bekar'', ''Ben Sevdim Sana Söyleyemedim'' adlı eserlerim daha önce çeşitli albümlerde yer aldı.

- Karadeniz ezgileri oldu yüreğinizden kopanlar ve sizi yıllarca dinleyen bir kitle de zaten hep vardı. Peki bu albüm için doğru bir zaman mıydı yoksa çok daha öncesinde de buluşabilir miydik sizinle? Bu albüm nasıl kendini gösterdi, ne kadar bir süre içerisinde stüdyo kayıtları tamamlandı ve bizlere ulaştı?

- Aslında albümümü daha öncede yapabilirdim ama imkan ve olanaklar önemli. Güzel olan bir şeyin doğru veya yanlış zamanı olmaz. Güzelse eğer er veya geç hakkettiği değeri bulacaktır. Albümün stüdyo aşaması 4 ay sürdü.

- Albümde on çalışma yer alıyor ve biri anonim biri Mustafa Sırtlı imzalı. Repertuar nasıl hazırlandı peki yine hazırlanırken özellikle destek aldığınız isimler kimler oldu. Henüz çok yeni ama size gelen tepkiler oldu mu albüme dair ya da nasıl tepkiler geleceğini düşünüyorsunuz?

- Repertuarı aranjörüm Sinan Güngör'le belirledik. Aslında çok şarkım var ama diğerleri bir sonraki albümlerde inşallah. Tepki konusunda zaten epey kişi az çok biliyordu. Ama henüz olumsuz bişey almadım. Eleştri olumlu veya olumsuz elbette olacaktır olmalı da bu bana yol gösterecektir bu çok normaldir.



- Karadeniz müziğinin kendine has bir rengi var. İçinde coşkuyu da barındırıyor yeri geldiğinde hüznü de, siz bir Karadenizli olarak dünden bugüne bu türkülerle yol aldınız ve almaya devam ediyorsunuz. Bu türkülerin sıcaklığını, samimiyetini, duruşunu siz nasıl anlatabilirsiniz içinden biri olarak?

- Aslında benim müziğimde çok aşırı ritmik hareketli şarkılar yok. Ben daha çok duygusallığı seviyorum ama yine de çok slow olmayanlarda mevcut. Karadeniz müziğindeki samimiyet ve sıcaklık sanırım birazda lehçe’yle (şive) orantılı.

- Birçok değerli isim ve grup ile bugüne kadar temsil edildi Karadeniz müziği. Son yıllarda Özellikle kaybettiğimiz Kazım Koyuncu, Volkan Konak gibi isimler ile de bir hayli kitlelere yayıldı ki; kuşkusuz kendileri ile sınırlı kalmadı? Siz bu temsil edenler içinde özellikle kimleri ayrı bir keyifle dinlediniz, dinliyorsunuz, başarılı buluyorsunuz?

- Bizim kuşak Karadeniz müziğini Volkan Konak ile sevdi. O benim için Karadeniz müziğinde bir milattır. Öncesinde tulumun dışında karadeniz müziği dinlemezdim daha da açıkçası sevmezdim. Ardından Kazım Koyuncu geldi, ne yazık ki çok erken kaybettik. Ve Fuat Saka ... Bu isimler bize geleneksel müziği daha farklı şekillerde de yapabileceğimizi öğretti.

- Bu bir ilk albüm ama peki yarınlar adına neler bekleyecek sizi, siz neler hissediyorunuz? Bu albüm ile birlikte olsun daha önceki birikimlerle herhangi bir proje, konserler vb. siz adına her şey nasıl gelişecek? Yine bir klip çekmeyi düşünüyor musunuz?

- Karadeniz müziğine uzun yıllar hizmet etmek istiyorum. Bir klip projem var. Konserler vs elbette olacaktır. Bütün bunları zaman göstecek.

- Biyografinizi okurken babanız hakkında da bir bilgiye sahip oluyoruz ki; kendisini yitirdikten sonra mesleğini sizin devam ettirdiğinizi öğreniyoruz. Bize biraz bu durumdan bahseder misiniz? Nedir bu meslek tam olarak ve o yanında hayatın nasıl gelişmekte her şey?

- Arıcılık dededen babama babamdanda bana kalan bir uğraş. Zor bir iş ama müzikle ikisinin bir arada gitmesi pek güç değil. Bu uğraşta insan ve doğa hayatı için çok önemli. Hepsinden önce bal’ı kendim çok seviyorum.

- Bir müzisyen olarak size göre ülkemizde bu meslekte başarılı olabilmenin kriterleri nelerdir? Kimler müzisyendir, bu sıfatı hak edendir? Nasıl müzisyen olunur?

- Öncelikle kendin olmak, bu çok önemli. Büyük müzisyenler bir enstrümanı tam çalarsan diğerleri mubahtır derler. En az bir enstrüman çalmalı diye düşünüyorum. Üretici olmak da çok önemli. Üretken bir insanın bu işteki yeri çok başkadır.

- Ve son olarak müziğin dışında hayatın diğer karelerinde nasıl bir portre var onu öğrenmek istiyorum. Sizin için hayatın diğer renkleri nelerdir, diğer ilgi alanlarınız? Neler sizin dünyanızdır başka?

- Yürümek, balık tutmak, yaylaları gezmek, dağlara çıkmak benim vazgeçilmez tutkularımdır.

- Gerek sizinle gerek müziğinizle tanışmak benim için büyük bir keyifti. Daha nice albümde görüşmek üzere çok teşekkürler bu söyleşi için.

- Ben teşekkür ederim.



Söyleşi : Kadri Karahan / Eylül 2009