müzik - hâl / Cüneyt Ergün

 

- İlk albümünüz ‘’Teleften Bir Gece Masalı’’ müzik marketlerde yerini çok yeni aldı ama siz uzun zamandır müzik dünyasının içindesiniz takip ettiğimiz kadarı ile. Ama ben en başa dönelim ve bu aşkın ilk olarak siz de nasıl kendini gösterdiğini öğrenelim istiyorum. Müzik yolculuğunuz nasıl başladı?

- Hayatımla ilgili hatırladığım en uzak anılarda bile müzik vardır. Mesela ben 2.5 yaşındayken Zeki Müren‘i o kadar çok severmişim ki bir filminde polisler onu tutukladığı için babama küsmüştüm çünkü oda bir polisti.

- Henüz ortada bir albüm yoktu ama şarkılarınız hep vardı ve bir gün bunları internet sitelerinde paylaşmaya karar verdiniz; derken gelen tepkiler o kadar çığ gibi oldu ki bu beklediğiniz bir şey miydi ve neler hissettiniz o süreç içinde?

- Acıların kullanılmak için olduğunu düşünüyorum yoksa başka ne işe yararlar ki. Acı bir tepki çeşididir ve onu kullanmazsanız sadece acıtır. Ben onlardan şarkılar yapıyorum ve o şarkılara kelimelerden elbiseler dikiyorum. Giyinenlerin üzerlerine oturduğunu, kendilerine yakıştığını düşünmeleri harikulade bir duygu.  Sanırım bu çığın oluşmasının sebebi de tam olarak bu.

- Tam da bu noktada şunu sormak istiyorum. İnternet üzerinden paylaşımları ile bugüne kadar çeşitli çıkışlara tanık olduk, bazılarının pek de öteye gidemediklerine tanığız. Sizin şarkılarınız ve çizginiz bu durumdan biraz farklı ama merkezi bu nokta; internet olmasaydı bu şarkıları dinleme şansımız olmayacak mıydı ya da siz mi bu şansı yeteneğiniz doğrultusunda doğru kullandınız?

- Ben şans kavramına hep karşı çıkmışımdır. Şans yoktur. Yeterince isterseniz olur. Allah hiç bir şeyi israf etmez. Eğer size bir yetenek verdiyse bunu kullanın diye vermiştir. O bakımdan internet olmasaydı başka bir şekilde bu olacaktı. İlhamı veren Allah fırsatı da verir!

- Bu durumda bu ilk albüm için doğru bir zaman diyebiliyoruz öyle değil mi gönül rahatlığı ile çünkü zaten birçok şarkı dinleyicinin o ilk sınavından geçmişti. Peki bu albüme tam olarak nasıl karar verildi, nasıl stüdyoya girildi, ne kadar sürdü tam olarak bize ulaşması?

- ‘’Teleften Bir Gece Masalı’’ 13 aylık  stüdyo çalışmasının ürünü. Güneşi özlediğim zamanlardı hepsi. Bazı talihsizlikler sonucu 6 - 7 aylık bir gecikme de söz konusu. Zamanlamanın doğru olup olmadığını zamanla göreceğiz :)

- Bu albümde sözler özellikle dikkatimi çekti. Kolay yazılabilecek ya da popülerlik kaygısı içinde değil kesinlikle bir ömür kalıcı olabilecek sözler bunlar. Bir söz şarkının neresinde siz de ya da bir şarkının söz neresinde de siz tam merkezindesiniz bu albümde? Bir söz nasıl bir ruh hali içinde ortaya çıkıyor siz de, nasıl notalara dökülebiliyor beraberinde?

- Aslına bakılırsa şarkı sözlerinin müzik algısını düşürdüğü kanaatindeyim. Sek müzik (enstrümental) dinlerken gözünüzü kapatır ve notaların sizi götürdüğü yere gidersiniz. Aynı şarkı yüz farklı kişiyi yüz farklı yere götürür. İşin içine edebiyat girdiğinde patron sözdür ve o ne söylüyorsa onu düşünürsünüz. Bu yüzden eğer müzikle edebiyatı birlikte kullanacaksanız birinin diğerine haksızlık etmesine izin vermemelisiniz. 

- Zaten duyduğumuza göre şiirleriniz - denemeleriniz önümüzdeki günlerde bir de kitap olarak bizlerle buluşacakmış, bu doğru mu ve detayları nedir acaba? Yazmak sizin için nasıl bir aşk; birinden birinin diğerinin önüne geçeceği hissine kapıldığınız oluyor mu ya da ikisi arasında kaldığınız ve asla birini diğerinden ayıramadığınız, bu bütünlüğü nasıl koruyorsunuz, dengeliyorsunuz?

- Evet böyle bir şey var. Zaman veremem ama ‘’Yerçekimsiz Söylemler Kılavuzu’’ adlı kitabımı yayına hazırlıyorum. Yazmak kelimelere yön vermektir. İnsanları götürmek istediğiniz yere birçok yoldan ulaştırabilirsiniz.  Ben bu yollardan en çiçeklisini aradım hep. Sanırım bu da  dengeyi beraberinde getiriyor.

- Bizimle bir şiirinizi paylaşmak isterseniz keyifle okuyacağımızdan emin olabilirsiniz :)

- Büyük bir zevkle ;

 

 Mendil melankolikse kurumasını beklemek aptallıktır’ dedi, adam.
Gözyaşı akar yatağını bulur.
Mevzuubahis değildir her gecenin şeb-i yelda olması;
zira hiçbir geçmiş yeterince geçmemiştir.

Saman alevi gibi sevip, saman alevi gibi terk edenleri,
Saman alevi gibi unutarak cezalandırmayı;
Zaman alevinden öğrendi.

Aşk, ateşin oksijene olan tutkusudur.
Aşk, oksijenin yanma korkusudur.

Belki de bu yüzden soluk almak muhteşem,
son nefesi veriyor olmak zor
ve ölüm,
en büyük elveda olmuştur.

 

- Albüm henüz çok yeni peki bundan sonrasında neler bekleyecek bizi? Klip çalışmalarınız olacaktır mutlaka ya da sahne - konser programlarınız, tüm hepsi adına belirlenen bir program ya da çalışma var mı?

- İlk klibi  ‘Aşkımın bir kalbi varmış‘ için çektik. Farklı bir klip olduğunu düşünüyorum. Mesela güzel manken yada mankenler kullanma klişesine girmedik. Bunun yerine kalp gibi kocaman bir simge kullandık. Önümüzde ki günlerde müzik kanallarında dönmeye başlayacak diye tahmin ediyorum. İzleyince kararı siz verirsiniz. Konserler ise çok yakın bir zamanda start alacak.

- Sizin dinleyicileriniz ile olan iletişiminiz nasıl peki? Uzun zamandır mutlak suretle bağlantınızı koruyorsunuz kendileri ile peki nasıl bir ilişki yaşanıyor aranızda? Albüm çıktıktan sonra özellikle nasıl karşılandı kendilerinde? Size en çok ne soruluyor, ne merak ediliyor adınıza ve buradan kendilerine neler söylemek istersiniz?

- Çok güzel mailler alıyorum onlardan ve mümkün olduğunca hepsine dönmeye çalışıyorum.  Benim şarkılarımda kendilerine ait bir şeyler buluyorlar ve artık o şarkılar bana değil onlara ait oluyor. En çok sorulan soru bu sözleri nasıl yazdığım ve ilhamı kimden aldığım.

Onlara şunu söylemek istiyorum. Yaşadığım sürece kalplerinden geçenleri işitilir hale getirmek için çalışacağım ve yazdığım her şarkı bana değil onlara ait olacak.

- Genelde hangi tarz müzikler özel ilgi alanınızda. Dünden bugüne müzik dünyasında özellikle takip ettiğiniz, keyifle dinlediğiniz ve hatta belki bir gün çalışmayı istediğiniz müzisyenler kimler peki? Son yıllarda müzik dünyasında kimleri başarılı buluyorsunuz ve yarınlarda kalıcı görüyorsunuz?  

- Ben fikir sahibi olmak adına her tarzda müziği dinliyorum. Metallica ile Müslüm Gürses’e eşit mesafedeyim denilebilir.  Ama çok sık dinlediğim tarz chillout ve ambient. İçinde söz olmayan nota akarsuları gibiler. Son 10 yıldır dinlediğim en iyi besteci Manu Chao. Onunla çalışmak isterdim. Birçok şarkısını kıskanıyorum. Bazılarını onun değil benim bestelemem gerek ama olmadı : )

- Size göre müzisyen kimdir, müzisyen olmak neleri üzerinde taşımaktır, sizin kafanızda nasıl bir müzisyen tanımı var?

- Sözlükler bu konuda ne der bilemem ama müzisyen anlata bildiklerini lisanla anlatamadıklarını notalarla ifade eden kişidir.

- Son olarak müziğin sesini kısıyoruz. Müziğin haricinde edebiyat ilgi alanınız peki ya beraberinde neler? Diğer tat aldığınız anları nedir hayatın, sizi mutlu eden, size huzur veren yanları nelerdir?

- Spor yapıyorum ama pek zevk aldığım söylenemez. En iyi antrenman bitmiş antrenmandır diye düşünüyorum :) Yeni bir şeyler öğrenmek çok zevkli. Toprakla uğraşmak, ektiğin bitkilerin büyüdüklerini görmek, iyi bir kitap, bir kaç sıkı dost, kediler, yağmur, bitmiş bir beste…

- Bu keyifli söyleşi için çok teşekkür ederiz. Daha nice albüm yeniden yeniden karşılaşmak adına, çok sevgiler.

- Benim için bir zevkti… Aşkla kalın : )

 

 

 

Söyleşi : Kadri Karahan / Eylül 2010