müzik - hâl / Hazal

 

- Yani albümünüz ''Geriye Dönme'' geçtiğimiz günlerde dinleyicisi ile buluştu. Albümden önce biraz dünü konulabilir miyiz? Öncelikle müzik hayatınız nasıl başladı? Nasıl bir tanışıklık yaşadınız ve o yılların sizi bugünlere taşıyacağını o zamanlar kestirebiliyor muydunuz?

- Müzik benim hayatımda her zaman vardı. Eğitim almaya 1993 senesinde Müjdat Gezen Sanat Merkezi'ne girerek başladım. Bir sene sonra İTÜ Türk Musıkisi Devlet Konservatuarına girdim. Bütün bunları yaparken tek amacım müzikle haşır neşir olmak ve sonunda öğretmenlik yapmaktı. Harçlığımı çıkarmak için okul arkadaşlarımla beraber yaptığım sahne çalışmaları sırasında, sürekli müşterimiz olan sayın Süha Özgermi bir gün, küçük hanım ben sizin sesinizi çok beğeniyorum isterseniz sizi Klip Müzik yapımın genel müdürü ve müzik direktörüne dinletmek isterim diye bir teklifle karşıma çıkınca bunu bir oyun, bir macera gibi görüp, bakalım ne olacak diyerek kabul ettim. Olayların bu noktaya geleceğini hiç düşünmemiştim.

- 90'ların ortalarında, o en hareketli zamanlarında ‘'Sevdalım'' isimli ilk albümünüzü yayınladınız. Albüme adını veren şarkı başta ‘'Elden Yar Olmaz'', ‘'Bozuyorum Yeminimi'' gibi çok sıkı şarkılar dinledik bu ilk albümde sizden. Artık albüm için ne kadar hazırdı Hazal, nasıl bir süreç yaşamıştı ve kimlerle çalışma şansını yakalamıştı?

- Doğruyu söylemek gerekirse yapılan ilk albüme sadece sesimi ve heyecanımı koyabildim. Henüz çok küçüktüm ve müzikal anlamda da kendimi bulmuş değildim. Albümün tarzını tamamen şirket ve prodüktörüm Seda Akay belirledi ki; buna albümün aranjörü Bülent Özdemir'de dahildir. Bu demek değil ki şarkıları sevmedim, içlerinde çok sevdiğim şarkılar oldu. Ama bu albüm tamamı ile beni, hayata bakışımı, duygu ve düşüncelerimi anlatıyor diyemem. O dönemde, günü yakalayabilmiş bir albüm olması en büyük şansımdır.

- O unutamayacağımız yıllara artık isminiz ve şarkılarınız kazınmıştı. Bu ilk albüm ile peki sizin hayatınızda neler değişmişti? Karşılaştıklarınız bekledikleriniz miydi? Artılarınız ya da varsa eksileriniz neler olmuştu mesela? Dinleyicide nasıl bir Hazal sevgisi oluşmuştu yine, nasıl tepkiler almıştınız ertesinde?

- O dönemde hayatımda pek birşey değişmedi hâlâ da değişmedi. Aslan burcuyum sabit karakterli bir insanım. Annenizin, babanızın, öğretmenlerinizin öğrettikleri, okuduğunuz kitaplar, izlediğiniz filmler, yaşadıklarınız vs.belli bir yaşa kadar temelde nasıl bir insan olacağınızı belirliyor zaten. Bir de dört yaşında okur yazar olunca bazı şeyler daha da erken şekilleniyor. Maddi açıdan daha iyi standartlara geldim sadece. Ama en güzeli insanların sevgisi ve takdiri oldu. Ben çok doğrudanım, olduğum gibiyim hatta fazla olduğum gibiyim beni seven insanlarda öyle.

- İkinci albüm ‘'Aşka Dair'' ve üçüncü albüm ‘'Sürgün Aşkımız'' olurken yine o yıllarda, çıkış şarkılarını özellikle romantik şarkılardan yana kullandınız ama çok enteresan denemeleriniz de oldu. Örneğin ‘'Osman Abi'' ya da ‘'Parayla Saadet Olmaz'' enteresan cover yorumlardı, bir türkü de okudunuz albümünüzde yine sözü ve müziği ile tüyleri diken diken eden ‘'İyi misin Anacığım'' gibi bir şarkı da. Hazal için nasıl bir renkti bu şarkılar? Hangilerini büyük bir keyifle anımsar ve bugün ayrı saklar?

- ‘'İyi misin Anacığım''dan başlamak isterim. Bu şarkı 99 büyük depreminden bir iki saat sonra hissedilen yoğun duygularla ortaya çıkmış gerçek ve özel bir şarkıdır. Bu şarkıya klip çekip çıkış yapmak şirketim TMC'nin verdiği son derece yanlış bir karardı. Bana kalırsa ‘'Sürgün Aşkımız'la çıkış yapmak en doğrusu olurdu çünkü sizin de söylediğiniz gibi ben daha çok romantik şarkılarımla sevildim. ‘'Osman Abim'' sound olarak benim yaşam tarzıma beğenilerime daha çok hitap eden bir şarkıydı çünkü funk, R&B, soul severek dinlediğim türlerdir. ‘'Parayla Saadet Olmaz'' felsefesine inandığım bir şarkıydı ama soundu için aynı şeyi söyleyemeyeceğim. Benim genel olarak tercihim aranjelerin daha batılı olması yönünde. Türkiye'de yaşayan, bu ülkenin gelenek ve göreneklerine göre büyümüş, kulağı bu toprağın melodilerine aşina bir insan olarak daha bizden olan sözlere ve melodilere sıcak bakıyorum..

- Bugünün şarkılarında pek yok bu. O zaman çıkan her şarkı hafızamıza ayrı bir kazınıyordu, her albüm ayrı bir alınıyor içimize daha bir renkli siniyordu. Siz katılıyor musunuz bu duruma ve bunun sırrını neye bağlıyorsunuz? Bu anlamda şanslı olduğunuzu hissediyor ve bunu doğru kullandığınızı düşünüyor musunuz?

- Bu durumu o dönemdeki yenilik ihtiyacına bağlıyorum ben ve tabi ki o dönemde albüm yapmış olduğum için çok şanslı olduğumu da düşünüyorum. Bu her zaman tanık olduğumuz bir durum aslında yeni ve güzel birşeyler keşfediyoruz sürekli onunla meşgul oluyoruz ve neticede bıkıyoruz. Prodüktörler de tamam bu işler tuttu diyip yeni birşeyler üreten insanlara fırsat vermediler yıllarca aynı vasat prodüksiyonları sürdüler önümüze. Doğal olarak tavşanın suyunun suyunu içmeye başladık bizde.

- O yıllarda sizinle birlikte birçok sanatçı ilk albümünü yayınladı. Kimileri bugün gerçekten fırtınalar estirirken kimileri sadece o şarkılarla kaldı? Peki siz kimleri dinlediniz o yıllarda, kimleri bugün aynı keyifle dinliyorsunuz ya da keşke yeniden şarkılar söylese diyerek özlüyorsunuz?

- Ben o yıllarda öncelikli olarak Sezen Aksu, Sertab Erener, Levent Yüksel, Aşkın Nur Yengi, Tarkan gibi isimleri dinledim. Şu anda daha alternatif işleri dinlemekten keyif alıyorum. Herşey kendi döneminde güzel, zaman geçiyor, dünya değişiyor, herşey değişiyor. Çoğunlukla bu dönemdeki bana hitap eden şeyleri dinliyorum arada sırada bir nostalji yapıyorum tabi ki :) Keşke demeyi sevmiyorum.Yalnız, inandığım tek bir şey var eğitimli, kültürlü iyi bir şarkıcı olmak en önemlisi. Yani kötü bir repertuar ya da yetersiz promosyon vs. gibi şanssızlıklar yüzünden arka planda kalabilir ya da başarısız olarak nitelendirilebilirsiniz fakat bunu düzeltme şansınız her zaman vardır.

- Geçtiğimiz yıl bir yarışma programında karşılaştık sizinle. Başta çok sevinsek de sonrasında orada olmamanız gerektiğini anladık sizinle birlikte de. Neden böyle bir projede yer alma ihtiyacı oluştu peki? Evet bir küskünlük ya da suskunluk dönemi yaşadı Hazal, bunun özel bir sebebi var mı yoksa hepimizin bildiği türden müzik piyasasının şartları mı sizi dinlememize engel oldu?

- Rahat etmek huzur bulmak istedim. Bu sektördeki çoğu insanla ve doğrularıyla bir denklik kuramadım. Müzik hakkında hiçbir fikri olmayan insanların sadece maddi güçlerinden ya da pozisyonlarından dolayı istedikleri gibi at koşturmaya çalışmasından çok sıkılmıştım açıkçası. Ün ve popülarite için doğrularımdan, insanlığımdan vazgeçmek zorunda değilim.

Bahsettiğiniz projeyle ilgili teklif geldiğinde ,yapılan toplantıda bu programın bir yarışma değil müzik ve show programı olduğu söylendi. Daha da önemlisi teknik açıdan muhteşem bir donanıma sahip bir sahne, dev bir orkestra, sahne şovu içeren, sanatçıların arzu ettikleri şekilde performanslarını sergileyecekleri bir proje olarak önümüze koyuldu. Albüm öncesi güzel bir buluşma olabilir diye düşünerek bu teklifi kabul ettim. Fakat maalesef bunun böyle olmadığını reyting amaçlı bir tür magazin programı olduğunu sizlerle beraber gördüm. Bu sektörde oniki yıldır varolmasına rağmen hala saflık yapabiliyormuş insan :)

- Ve yeni albüm müzik marketlerde yerini aldı. 8 yıl gibi bir zamadan sonra ‘'Geriye Dönme'' albümünde yepyeni 6 şarkı ve üç şarkının farklı versiyonlarını dinliyoruz. Sizin ve Dost Bilen Kırım'ın sözleri ve besteleri var bu albümde. Ötesinde bu albümde kimlerin emeği geçti, nasıl bir hazırlık süreci yaşadınız?

- İlk etapta Selim Çaldıran'la yola çıktık ve o dönemde hâlâ kendi şarkılarımızı kullanmak konusunda çekimserdik. Repertuar oluşurken çok fazla şarkı dinledik ve objektif bir şekilde değerlendirme yaptığımızda kendi şarkılarımıza biraz haksızlık ediyomuşuz gibi geldi. Devamında daha büyük bir şevk ve heyecanla çalışmaya devam ettik ve aldığımız bu karardan da çok memnunum şu anda.

- Yeniden bir albümle dinleyiciniz ile buluşmak sizin için nasıl bir duygu, neler hissettiriyor size? Bu albüm için neler olacak bundan sonrasında örneğin klip hazır mı ya da hangisi düşünülüyor yeniden sizi sahnelerde, konserlerde de izleme şansını bulacak mıyız peki bu yaz, neler planlanıyor?

- Oldukça heyecanlıyım. Şşarkıların tamamen bize ait olması dolayısı ile dinleyicinin ne düşünüceğinidaha çok merak ediyorum. Klip hangi şarkıya çekilmeli gibi konularda dinleyicinin tercihleri doğrultusunda hareket etmeyi düşünüyorum bu albümde. Albüm yapmadığım süre boyunca sahne çalışmalarıma hiç ara vermedim ama yeni bir albümle beraber daha fazla kişinin bu çalışmalardan haberdar olucağını düşünüyorum

Ben medyada sadece işimle ilgili olarak konu edilmeyi tercih eden biri olduğum için albüm yapmadığım süre içerisinde ekranlardan epey uzak kaldım. Yeni bir albüm beni seven, seni ekranlarda görmek istiyoruz diyen dinleyicime daha yakın kılıcak beni.

- Sizin çok sıkı bir dinleyici kitleniz var ki internette çeşitli ortamlarda karşılaşabiliyoruz. Sizi en başından bugüne destekleyen kendilerine neler söylemek istersiniz? Size neler katıyor bu ortamda buluşmak kendileri ile ve buradan kendilerine neler söylemek istersiniz?

- Hepsini çok seviyor ve teşekkür ediyorum. Yazdıklarını okuduğunuz zaman duygulanmamak mümkün değil.Yapı olarak çok hırslı bir insan değilim onlar beni daha güzel, daha iyi çalışmalar yapabilmek adına ayakta tutuyor ve güç veriyorlar.

- Ve son olarak müziğin sustuğu yerde nasıl bir portre var karşımızda? Hazal nelerden büyük bir keyif alıyor, neleri yaşamayı seviyor özetinde nasıl bir dünyası varve bir günü genelde nasıl geçiyor?

- Kitap okumayı çok seviyorum hatta ne bulursam okumayı demek daha doğru olur herhalde..Sinema büyük bir keyif benim için iyi bir sinema izleyicisiyim. Yeni yerler görmeyi yeni kültürleri tanımayı çok seviyorum. Tam bir yaz insanı,deniz tutkunuyum,ekranda her ne kadar sakin kendi halinde ağırbaşlı bir profil çizsem de ki bu seyirciye ve dinleyiciye olan saygımdan, milyonlarca insanın önünde olmamdandır, aslında kıpır kıpır maceraperest bir insanımdır. Yemek yapmayı ve yemeyi çok severim. Farklı ülkelerin mutfaklarından, geleneksel mutfağımızdan ve kendi hayal gücümden yola çıkarak uyguladığım pek çok tarifim vardır. Dolayısıyla en büyük problemim de fazla kilolar olmuştur her zaman :) Oniki sene profesyonel olarak voleybol oynadım ve hala sporla aram iyidir. Futbol, tenis yüzme favorilerim arasında.

Tabi bilgi çağının vazgeçilmezi internetle de bayağı bir haşır neşiriz. Hayata karşı bitmek bilmeyen bir ilgim var. Yeni şeyler öğrenmeyi, denemeyi çok seviyorum. Arkadaşlarımla toplanıp sohbet etmek, oyunlar oynamak da büyük bir keyif benim için. Ben biraz çocuk kalmayı tercih ediyorum galiba :) Yetişkinler dünyası çok fazla yorucu ve sıkıcı. Çocuklara da bayılırım bu arada. Son dönemlerdeki dizi çılgınlığından bende nasibimi almış bulunmaktayım. 5-6 saat aralıksız dizi seyrettiğim oldu bu aralar. Lost'lar sağolsun :)

- Biz sizi büyük bir keyifle dinlemeye her zaman devam edeceğiz, teşekkür ederiz bu keyifli söyleşi için.

- Çok teşekkür ederim.

 

 

Söyleşi : Kadri Karahan / Nisan 2009