müzik - hâl / Kenan Yılmaz

 

- İlk albümünüz ‘’Sarhoş Balık’’ bizlerle çok yeni buluştu. Ama en başa dönelim ve o günden bugünlere gelelim istiyorum. Müzik ilk olarak kanınıza nasıl girdi ve daha sonra neler oldu da bu işin eğitimini almaya karar verdiniz; beraberindeki süreci dinleyebilir miyiz?

- Müziğin doğada var olduğunu düşünenlerdenim. Her duran ve hareket eden varlığın bir sesinin ve duygusunun olduğunu düşünüyorum. Sanırım bende de doğarken çıkardığım sesle hasıl oldu. Eğitim konusuna gelince Denizli'de köy düğünlerinde öğrendim bir çok şeyi. Konservatuarlardan aldığım eğitimi 4 sene yerine 4 ayda almak mümkündü aslında.

Okul hayatım iyi gitmediği için ailem müzikle ilgilenmem konusunda karşıma setler koyuyorlardı; belki de kendilerince haklılardı ama ben bu aşkın bir türlü önüne geçemiyordum. Ses çıkaran her şey benim için ilginçti. Dayımın evinden curayı çalarak başladı müzisyenlik hayatım (müzisyen olarak çalmaktan bahsetmiyorum baya hırsızlık yaptım yani :)) Daha sonra aileme haber vermeden belediye konservatuarına başladım. Ailemi koromuzla verdiğimiz bir konsere davet ederek, müziğin  hayatımdaki en önemli şey olduğu konusunda ikna etmeyi başarabildim.

- Daha sonra bir stüdyo kurdunuz ve beraberinde birçok albümde müzik yönetmenliği, prodüktörlük yaptınız, çeşitli projelere katkıda bulundunuz ve bu anlamda da çalışmalarınız devam ediyor. Bu tüm çalışmaların size kazandırdığı, sizde biriktirdiği neler oldu, nasıl bir heyecan ayrıca bu işin mutfağında da olmak?

- Konservatuar okuduğum yıllarda bir taraftan bestelerimi düzenlemek için çaba sarf ediyordum. Aranjörlere bir türlü derdimi anlatamıyordum ve bu işi de ben yapmalıyım diye düşünmeye başladığım sırada bir dizinin müziklerini yapma teklifi geldi, Ben de bunun karşılığında teknik anlamdaki açıklarımı kapatmalarını talep ettim ve kabul ettiler.

Ssonrasında evimde bir stüdyo kurdum derken başka işler de gelmeye başladı,kısa film müzikleri, jingle’lar,belgesel müzikleri... Okul bittikten sonra bu işin mutfağını büyütmek için Stüdyo Cenin'i kurmaya karar verdim 2004 yılında stüdyomu kurdum ve çalışmalarıma daha profesyonel bir yön verdim. Çok sayıda albümün yönetmenliğini yaptım. Bunlardan bazılarını saymak gerekirse Cihan Yıldız'ın ''Sessiz Odalar'', Gönül Kahraman'ın ''Gönül Türküleri '', Yeninur Ada'nın ''Derya Kenarı'' adlı albümleri.

Çeşitli tiyatro oyunlarının müzikleri ve film müzikleri de bunlara eşlik etti. Son olarak ta ''Herkes mi Aldatır'' adlı uzun metrajlı sinema filminin müziklerini yaptım. Şu sıralarda da yine bir sinema filminin (O-kul) müziklerini hazırlıyorum.

Her işte olduğu gibi müzikte de işinizin patronu olmak ayrı bir keyif ve bir o kadar sorumluluk isteyen bir durum. Ben işimde özgürlük anlayışını prensiplerimin arkasında tutmaya çalışan biri oldum. Bu yüzden de deneyimlerimin sonuçları ister başarı ile ölçülsün isterse aksi olsun, ben attığım her adımı bir kazanç olarak değerlendiriyorum. Bana getirilerini,bu şekilde ifade edebilirim.

- Halk edebiyatının üzerinizde etkisinin olduğu ve çalışmalarınızda size ilham verdiği bu albümdeki şarkılardan da anlaşılıyor. Ozanlarla, aşıklarla tanışıklığınız nasıl oldu peki, kimleri okudunuz, kimlerden etkilendiniz? Edebiyatın müzikle, müziğin de edebiyat ile fazlası ile beslendiği bir gerçek, bu uyumu yakalamak, birleştirmek nasıl bir duygu - doku peki?

- Seçimlerimi çoğu zaman kendim yapmadım, kadere inanırım. Müziğe halk müziği ile başlamam da böyle olmuştur. Az önce de dediğim gibi ben denize düşmüştüm neye sarıldığımın pek bir önemi yoktu benim için, müzik olsun da...

Tarz konusunda bir seçim yapmak gibi bir lüksüm yoktu. En yakınımda kendi folklörüm vardı. İyi ki de vardı. Şimdi geriye dönüp baktığımda tüm olumsuzlukların içinde en doğru noktadan başlayabilmişim diye düşünüyorum. Çünkü siz hangi müziği yaparsanız yapın önce özde olanı bilmelisiniz ancak o zaman kendi müziğiniz ortaya çıkıyor.

Etkilendiğim aşıkları,halk şairlerini  saymakla bitiremem ki. Karacoğlan, Erzurumlu Emrah, Aşık Ömer, Yunus Emre, Kaygusuz Abdal, Aşık Veysel bunlardan bazıları.

Mahallemizde ki en büyük evin sahibi dedemindi. Radyosundan yükselen seslerle mahalleye yayın yapardı ben de 6-7 yaşlarındaydım. Çalan müzikler kanıma o yaşlarda işledi. Az önce saydığım halk  şairlerinden izler taşıyordu dinlediğim ezgiler yani tanışıklığım büyük ve güzel bir tesadüf.

- ‘’Sarhoş Balık’’ isimli albümünüzde tüm çalışmalar size ait ve 11 yıllık bir hayalinizin olduğunu öğrendik. Bu albümün hazırlık sürecini öğrenmek istersek ne kadar bir zamandır bu şarkılar bizimle buluşmayı bekliyor, nasıl bir stüdyo sürecinden geçildi ve kimlerin özellikle desteğini aldınız?

- Kimse elinde sihirli bir değnekle size gelip dokunmuyor. Ne ekerseniz onu biçiyorsunuz. Ben önce hayal kurmayı öğrendim. ''Sarhoş Balık'' benim hayalimdi ve hayalini kurduğum her şeyi gerçekleştirmenin hazını yaşıyorum. Bana bu albümde en büyük desteği hayatımda taşıdığım izler verdi. Tatlısıyla acısıyla onları anlattım dinleyicilere. Gerçeği söylemekten korkmadığım için bu albümdeki giz'in adına samimiyet diyorum.

Şarkıların bestelenme süreleri birbirinden bağımsız oldu.''Gönül'' albümdeki en yaşlı şarkı en genç olanı da ''Neyleyim'' (son anda albüme girdi ve klip şarkısı olacak). ''Sarhoş Balık'' şarkısının bende çok başka bir yeri var, karşı cinse yazdığım ilk şarkıdır. Şarkıların stüdyo sürecinde düzenlemeler yapılırken zihnimde oluşturduğum fotoğrafları düşündüğüm için dinleyicilerden gelen tepkiler de hep bu yönde oldu. ''Bana bir şeyler gösteriyor, hatırlatıyor, anımsıyorum'' gibi reaksiyonlarla karşılaşıyorum ve çok hoşuma gidiyor.

- Albüm çok yeni ama kuşkusuz ki bazı toplamlar edinmişsinizdir? Şu ana kadar gelinen noktada tepkiler nasıl, bundan sonrası adına neler bekliyorsunuz, çalışmalarınız nasıl karşılanacak dinleyici üzerinde? Yine albüme dair neler bekleyecek bizi; klipler - konserler -  sahne çalışmaları olacak mı?

- Evet albüm çok yeni. Henüz 10 günlük, ama satış olarak bir milyondayız :)) Şaka şaka, eskiden mankenler albüm yaptıklarında ilk katıldıkları programda bunu söylerlerdi ya.

Şimdiye kadar albümle ilgili edindiğim bilgiler olumlu yönde. Kapağımız illüstrasyon olduğu için bir hayli ilgi çekiyor. Kapak tasarımı çok farklı oldu, kapak içindeki yazılar da kaligrafi oldu, ağabeyimin el yazısı...

İşin bundan sonraki kısmı biraz beni aşan bir durum. Promosyon dönemindeyiz. Ben şarkıların gücüne inanıyorum umarım dinleyicilerle buluşabilirler sonrası dinleyicilerin takdirine kalmış bir şey zaten o yüzden nasıl karşılanacağını bilemiyorum.

Şu anda ilk klibimizi hazırlıyoruz. Yarı animasyon bir çalışma olacak. En kısa zamanda izleyicilerle buluşturabilmek adına emek sarf ediyoruz.

Sahne çalışmaları olacak tabii. Dinleyicilerimle buluşmak için çok ciddi çaba gösteriyorum. Kendimi en iyi hissettiğim zamanlar paylaşımda olduğum zamanlardır. Bunun için sabırsızlanıyorum.

- Peki dünden bugüne müzik dünyasında sizi kimler özellikle etkiledi? Kimleri dinlemekten büyük keyif aldınız? Özellikle çalışmayı istediğiniz bir müzisyen oldu mu ya da kiminle -  kimlerle bir projenin içinde bulunmak isterdiniz? Bundan sonrasında siz adına neler bekleyecek bizi?

- Bir çok isim var etkilendiğim ama bende en çok iz bırak Erkan Oğur oldu hatta şu an fonda da o çalıyor :) Bir sanatçı hayata karşı duruşunu müziğiyle bütünleştirebilmeli bence. Erkan Oğur'un bendeki yeri çok farklı. Yavuz Çetin, Fikret Kızılok, Bülent Ortaçgil, Şebnem Ferah, İnce Saz şu an aklıma gelen isimler...

Gerçekleştirmeyi düşündüğüm çok farklı projeler var ama öncelikle bu albümle ilgili yapmak istediklerimi tamamlamalıyım.

Bundan sonrasında müziği keşfetme yolundaki seyrime devam edeceğim yaşam izin verdiği sürece tabii.

- Yaz ile birlikte albüm piyasasında ciddi bir hareketlilik söz konusu. Ortada çok ciddi bir yarışın da yaşandığı gerçek siz bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz; ‘’Sarhoş Balık’’ bu renkliliğin içinde nerede, sizin dinleyiciniz ile ilişkiniz nasıl beraberinde?

- Ben bir yarış içinde değilim. Hesapsız kitapsız yapılmış bir albüm bu. Dediğim gibi en büyük gücü samimiyeti. Digital oyunların, şişirmelerin olmadığı… O yüzden piyasa şartları umrumda bile değil, her şey layığını bulur...

Dinleyicilerimle buluşabilmek için bir fan sayfası ve web sitesi hazırladık. Sayısı günden güne artıyor dinleyicilerin ve elimden geldiğince sorulan soruları yanıtlıyorum. Yapılan yorumları takip ediyorum, onlarla aramdaki ilişkinin birebir olmasını sağlamaya çalışıyorum.

- Hayatınızın geri kalanında da müzik yapmak istediğinizi öğreniyoruz ama son sorumuzda müziği bir yana bırakıyoruz. Müziğin sustuğu yerde nasıl bir portre var karşımızda; hayatınızın diğer güzellikleri nelerdir? Başka özel uğraşlarınız öne çıkan ilgi alanlarınız var mı?

- Müziğin benim adıma sustuğu yer sonsuzluğa karıştığım an olacaktır her halde. Mutfakta da başarılı biri olduğumu düşünüyorum, değişik lezzetler hazırlamayı seviyorum. Son zamanlarda balık tutma hevesi başladı. Kendimi rahatlatabildiğim ve iyi hissettiğim bir uğraş oldu benim için. Bir gün moda sahilinde yada Galata Köprüsü'nde beni görürseniz şaşırmayın :) En uğrak yerlerim buralar oldu.

- Albümünüzü büyük bir keyifle dinliyoruz ve nicelerinde yeniden sohbet edebilmeyi diliyoruz. Çok teşekkürler, çok sevgiler.

- Ben teşekkür ederim.

 

 


Kenan Yılmaz

Albüm Şarkıları Tanıtım



Kenan Yılmaz

Neyleyim

 

Kenan Yılmaz Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan / Haziran 2010