müzik - hâl / Melih Ünen

 

- Albümünüz ‘’Arkası Yarınlara’’ geçtiğimiz günlerde müzik marketlerde yerini aldı. Sizin müzik ile tanışıklığınız okul yıllarınıza dayanıyor. Katıldığınız müzik yarışmaları ve beraberinde sizi bekleyenler; bize bu süreci anlatabilir misiniz, nasıl bir heyecandı sizin adınıza ve neler bekleyecekti sizi tam da bu noktada?

- Okul yıllarında yapılan müzik ilk aşklar gibidir. O kadar hazırlıksız ve habersiz ama o kadar da sahici, orijinal. Güzel günlerdi. Yıllar ilerledikçe tabi daha bilinçleniyorsunuz. Ama en azından o samimiyeti ve orijinalliği albüme de yansıtmaya çalıştık.

- Daha sonrasında bu işin profesyonel eğitimi için yurt dışını seçtiniz ve Viyana’da bulundunuz? Peki ya orada çalışmalarınız nasıl devam etti, yapmak istedikleriniz tam olarak kendisini nasıl gösterdi ve Türkiye’ye döndükten sonra yola neler yapılarak devam edildi?
       
- Viyana'da okula giderken bir yandan birçok yerde çalıyordum. Proje bazındaysa değişik dönemlerde değişik gruplarda çalıştım. Kimiyle ödül alıp şarkılarımız radyolara kadar ulaştı, kimiyse demo aşamasında bitti.

Türkiye' ye döndüğümde cover çalan bir grup kurdum ve uzun yıllar birlikte barlarda çaldık.

- Biyogafinizde değişik müzik tarzlarından beslendiğinizi ve buna kendi özgünlüğünüzü kattığınızı böylece çabuk tüketilecek müzikler sunmaktan kaçındığınızı öğreniyoruz. Aşk teması retro - modern soundlar ile birleşiyor ve ortaya farklı sözler ve besteler çıkıyor. Bize tanımlar mısınız içinizdeki müziği ve bizimle buluşma hallerini?
         
- Pop. rock, elektronik hepsinden biraz beslendiğim dönemler oldu. Bana sorarsanız artık günümüzde yeni diye bir kavram yok. Bugün yeni dediğimiz bir şey yarına kalmıyor. Bugün çıkan yeni bir şarkı akşama hemen dünyanın öbür ucundaki bir bilgisayarda dinlenebiliyor, bu muazzam bir şey ama öte yandan bir şeyleri de ıskalıyoruz. Çünkü işin özünde herkes büyülü bir aşkın, büyülü zamanların peşinde, herkes öyle bir aşkı ve heyecanı arıyor. Bunu da artık daha çok şarkılarda, romanlarda ve filmlerde buluyoruz.

Bu noktada tüketim çağında duyduğumuz özlemleri,  belli duru soundlarla anlatım yoluna gitmeye çalıştım ben de bu albümde.

- ’Arkası Yarınlara’’. Peki düne dönmemiz gerekirse öncesinde bir albüm yapma fikri elbette her müzisyen için vardır belki ama siz nasıl karar verdiniz? Kimlerle çalıştınız bu albüm için ve ne kadar bir süre içerisinde ulaştı dinleyicisine? Şu ana kadar nasıl tepkiler aldınız, nasıl karşılandı kendilerinde?
  
- Elbette her şarkı yazarı eserlerini dinleyicisiyle paylaşmak ister, ben de zamanı gelince bu fırsatı buldum. Albümde davulda Badem Grubu'ndan Emre Yıldız, basta yine Badem Grubu'ndan Doğaç Başaran ve elektrik gitarda da Umut Yıldız var. ''Beşiktaş Üsküdar'' şarkısında Göksel vokalleriyle katkıda bulundu. Düzenlemeler bana ait. Albümün hazırlanması da sanırım 5-6 ayı buldu. Albüm çok yeni, fakat şu ana kadar gayet güzel tepkiler aldık.

-  Albümün ilk klibi de Göksel vokalli ‘’Beşiktaş – Üsküdar’’a çekildi. Peki bundan sonrası adına bu albüm ile ilgili neler bekleyecek bizleri; örneğin yeni klipler çekilecek mi ve de konserler olacak mı? Belirlenen bir program var mı bundan sonrası adına?
 
- Albüm zaten henüz piyasaya çıktı. 15 Nisan'da da albümün tanıtım konseri var Jolly Joker Balans'da. Tüm gelişmeleri www.melihunen.com adresinden de duyuracağız.

- Bugüne kadar birçok mekanda sahne aldınız. Sahnede olmak nasıl bir duygudur sizin için?
           
- Sahne, her müzisyen için yaşamın merkezidir. Hayata oradan bakarsınız, en iyi orada nefes  alırsınız.  Çok sigara dumanı yoksa tabi :)

- Tüm olumsuzluklara rağmen müzik dünyası hareketliğini koruyor peki siz bu renkliliği nasıl buluyorsunuz ve bu albümün yerini neresinde görüyorsunuz? Bundan sonrası adına peki nasıl bir yolculuk diliyorsunuz kendinize?

- Renklilik her zaman güzeldir, ben çok farklı şeyleri sevip onlardan zevk alan birisiyim, en azından farklılıklara saygı duyulması gerektiğine inanan bir insanım.  Günümüzde zaten dinleyici de artık farklı tatlar arıyor. Bu albüme gelince, albümde belli bir tarz oluşturmak işin en önemli kısmıydı. Yani müzikal anlamda bir anlatım dili oluşturup o bütünlüğü korumak.  Bundan sonrası? Arkası yarınlara :)

- Dünden bugüne siz kimleri dinlediniz ve kimler notaları ile eşlik etti sizlere. Bir hayaliniz var mı bu anlamda; beraber çalıştığınız bir müzisyen ya da içinde olmayı istediğiniz bir proje gibi?

- Çok değişik şeyler dinledim, sevdim Böyle bir coğrafyadayken bu kaçınılmaz zaten.  Kiminle aynı sahneyi paylaşmak isterdim sorunuza gelince, dünyaca ünlü birçok müzisyen var fakat proje olarak bir David Lynch ya da Tarantino filminde bir şarkı yazmak, söylemek isterdim.

- Son olarak müziğin sustuğu yerde nasıl bir portre ile karşı karşıyayız? Örneğin hayatın diğer renkleri nelerdir sizin için; nerelerde olmaktan, neler yapmaktan mutlusunuz?
           
- Eğlenceyi severim ama genelde evime, doğaya, sakinliğe düşkün bir insanım. Basit, pratik şeylerden hoşlanırım. Evcil yönümle birlikte seyahat etmeyi de severim 3 gün deyip 10 günde eve döndüğüm çok olmuştur. Zaman zaman hayata biraz turist gözüyle bakmak gerek galiba. Basit ve sade.        

-  Çok teşekkür ederim bu keyifli söyleşi için. Daha nicesine, çok sevgiler.
          
-  Memnun oldum. Ben teşekkür ederim.

 

 

 

 

Melih Ünen Web Sitesi

Söyleşi : Kadri Karahan / Mart 2009