MÜZİK

Ergin Erdemir

Ayın Şarkıları

ergin.82@hotmail.com

 

 

Uzunca bir aranın ardından herkese merhaba :)

Yaşamımdaki yoğunluğun artması dolayısıyla ara verdiğim Ayın Şarkıları’na, sitemizin 10. Yaşı dolayısıyla hazırlanan bu özel sayı ile yeniden dönüş yaptım. Öncelikle başta Sevgili Kadri olmak üzere, geçen yıllar boyunca bu güzel oluşumun ayakta durması için çaba gösteren herkese bir bir teşekkür etmek istiyorum. Benim için samimiyet ve özverinin en somut hallerinden birisidir bu site, umarım daha uzun yıllar boyunca tanıklık ederiz bu güzelliğe.

Ben de bu 10. yılda, geride bıraktığımız 10 sene boyunca müzik aleminde neler olmuş neler bitmiş kabaca bir göz atalım istedim. Tamamen kendi zevklerim doğrultusunda hazırladığım bir yazımıza daha hoşgeldiniz diyorum ve hazırsanız yolculuğumuza başlıyorum.

 

2001

O yılın benim için en heyecan verici yanı İlhan İrem'in yıllar sonra çıkardığı Seni Seviyorum albümüydü. Yalnız gerek beklentilerin yükselmesinden gerekse İlhan İrem'in müziğine artık iyice yerleşen felsefik açılımlarından dolayı hafif bir hayal kırıklığı yaşatmıştı bu albüm bekleyenlerinin birçoğunda. Bununla beraber 2001 yılı müziğimiz için oldukça sönük geçti denebilir aslında. 90'lı yıllarda şaha kalkan rock müziğin etkilerinin bıçak gibi kesildiği bu yılda en büyük çıkışı Karma isimli albümüyle, Popstar tanımını layıkıyla hakeden Tarkan yapmıştı. Tarkan'ın bu başarısının gölgesinde kalsa da Yaşar'ın Masal albümü ve Zuhal Olcay'ın Başucu Şarkıları albümleri 2001 yılının ses getiren çalışmalarından olmuştu. Ama bütün bu saydığım albümlere rağmen benim için 2001 yılının şarkısı, KIRAÇ'ın YILLAR SONRA'sı olmuştur. 1970'lerde altın dönemini yaşayan ve Türk Müziğinin gelişiminde önemli yer oynayan Anadolu Rock'ın, 70'ler sonrası ortaya çıkan en başarılı temsilcilerinden birisi olmuştur Kıraç. Sanatçının, ilk iki albümündeki romantik havayı biraz daha sertleştirdiğini gördüğümüz Zaman albümünde 2001 yılı içinde adından çokca söz ettiren şarkılar vardı ama Kıraç'ın müzikal yaşamının da en başarılı şarkılarından birisi olduğunu düşündüğüm Yıllar Sonra, o senenin benim için en çok dinlenen şarkısıydı. Aynı zamanda bu şarkının, yönetmenini hatırlayamadığım çok başarılı ve fantastik bir klibinin de aklımda yer ettiğini eklemeliyim.

2002

En baştan söyleyeyim ki bu sene çıkan yüzlerce şarkının içinden benim 2002 yılının şarkısı olarak seçimim kesinlikle MELİHAT GÜLSES ve ÇOK AŞIĞIN VAR DİYORLAR olacaktır. TRT'nin TSM sanatçılarından olan Melihat Gülses'in, Cengiz Onural öndeliğinde kurulan İncesaz grubuna solistlik ettiği Eylül Şarkıları albümünde yer alan Çok Aşığın Var Diyorlar, gerek tambur, kanun gibi, klasik türk müziği çalgılarının parçaya kattığı bütünlükle gerekse Melihat Gülses'in olağanüstü incelikteki yorumuyla benim nazarımda tüm zamanların en iyi şarkılarından birisidir de aynı zamanda. Bunun haricinde genel olarak 2002 yılına baktığımızda geçen seneye nazaran daha kaliteli albümler gördüğümüzü söyleyebilirim. Candan Erçetin'in Neden albümünün başı çektiği bu yapımlar arasında Haluk Levent'in kendi şarkılarından oluşan son başarılı albümü diyebileceğimiz Bir Erkeğin Günlüğü, Kekilli'nin 2002 yılının en başarılı albümü olan Yedialtı, kendine özgü tarzıyla her daim çizgisini koruyan Cevdet Bağca'nın Simurg albümü bu sene içinden kulağımda yer eden albümlerden olmuştu.

2003

Müzikal açıdan 2003 yılının en büyük önemi kuşkusuz ki Eurovision olmuştu. Sertab Erener'in aldığı birincilikle bu yarışmada melodinin yanında sahne şovunun da ne kadar önemli yer tuttuğunu görmüş olduk. Ha biz sonraki yarışmalarda sahneye ağırlık verdik mi ? Vermedik. O da ayrı bir yazı konusu zaten. Dediğim gibi bu senenin en büyük olayı Eurovision'daki birincilik olmuştu, Yarışma Türkiye'den daha çok Sertab Erener'e prestij sağladı, ki zaten şarkıcı da Eurovision sonrası çıkardığı yurtdışı albümüyle doğru olanı yapıp bu rüzgarı kovalamayı tercih etti. 2003 yılı içinde Zara'nın Özlenenler serisi ile Deniz Seki'nin Aşkların En Güzeli albümü peşpeşe geldi. İki şarkıcının da TSM içerikli nostaljik yorumlamalarda bulundukları albümlerden Zara ve Özlenenler  biraz daha ön plana çıkmıştı. Yine benzeri bir albüm çalışmasını aynı sene içinde Yaşar'dan gördük. Şarkıcı, Sevdiğim Şarkılar isimli albümünde Türk Pop'unun melankolik ağırlıklı unutulmaz şarkılarını seslendirmiş ve yılın en başarılı çalışmalarından birisine imza atmıştı. Bunların yanında müthiş ikili Sezen Aksu ile Tarkan'da, Yaz Bitmeden ve Dudu albümleriyle geçen seneden kalan çıkışlarını sürdürmüşlerdi. 2003 yılından benim seçtiğim şarkı ise, Tarkan'ın Sorma Kalbim'inden biraz daha önde olarak YAŞAR KURT - ALIŞAMADIM oluyor. Kendine has üslubuyla müzik dünyasında marjinal bir çizgi belirleyen Yaşar Kurt'un yıl içinde çıkan Anne albümünde yer alan ve viyolonselin en çok yakıştığı şarkılardan birisi dediğim bu şarkıyı henüz dinlemeyeniniz varsa bir kulak versin derim. 

2004

2004 yılı müzikal açıdan oldukça kısır geçen bir başka yıl oldu. Yıl içinde popüler kültürden ziyade alternatif müziğe yönelik çalışmalar oldukça fazlaydı ve hepsi de son derece başarıyla icra edilmişti. Senenin en popüler albümleri Candan Erçetin'in Melek albümü ve bir anda parlayan Yalın'ın Ellerine Sağlık albümü olmuştu. Bunların yanında her ne kadar ses getirmemiş de olsa son derece başarılı albümlerde raflarda yerini alıp senenin kalite ortalamasını yükseltmişti bana göre. Bulutsuzluk Özlemi'nin, en güzel şarkılarını senfoni orkestrası eşliğinde söylediği canlı kayıtlardan oluşan Bulutsuzluk Senfoni albümü, Efkan Şeşen'in Doğu Karadeniz ezgileriyle süslü Pekte Tanınmayan Karadeniz albümü, yine Karadeniz'in rock-caz diye nitelendirebileceğimiz bir tarafında duran Fuat Saka'nın Lazutlar albümü, Roman Müziğinin en büyük ustalarından birisi olan Deli Selim'in Kalan Müzik'ten çıkan arşiv değerindeki Dumbaba albümü ve rock müziğinde son dönemin parlayan şarkıcılarından Ogün Sanlısoy'un O Gün albümü bu saydığım başarılı alternatif albümlere başlıca örnekler olmuştu. Ama benim nazarımda o senenin en güzel şarkısı, annesi Deniz Türkali'nin izinden başarıyla yürüyen ZEYNEP CASALLİNİ'nin DUVAR şarkısı olmuştur.

 

yeni bir söz söylemek için ölmek mi gerekir

 

2005

2005 senesi oldukça renkli albümlerin biraraya geldiği bir yıl olmuştu. 2005’in getirdiklerini şöyle bir hatırlayacak olursak, Gülben Ergen Uçacaksın  albümüyle bilindik bir çıkış yakalarken, Haluk Levent’in kariyerinin en başarılı işi diyebileceğimiz  tamamen  türkü  düzenlemelerinden  oluşan  Annemin Türküleri  albümünü dinleyicilerine sunmuş, senenin en büyük çıkışını  ise  aynı zamanda kariyerinin en büyük çıkışını da yaşayan İlhan Şeşen, Sarılınca Sana isimli şarkısıyla yapmıştı. Bunların yanında 2005 yılında Erol Evgin’in çıkardığı İşte Öyle Bir Şey – Melih Kibar – Çiğdem Talu Şarkıları- isimli toplama albümünün gerek düzenlemeler gerekse içerdiği diskografi açısından bu kategoride imza atılmış en başarılı albümlerin başında geldiğini eklemek gerek. Benim bu sene içinde Yılın Şarkısı olarak değerlendirdiğim çalışmaya gelecek olursak; melankoli ceketini üzerinde son derece başarıyla taşıyan şarkıcılardan Yaşar’ın yıl içinde çıkardığı Hatırla isimli albümüne doğru bir uzanmamız gerekecek.  Üstat Attila İlhan’ın, kişinin kendisiyle çatıştığı anları çok güzel dillendirdiği şiiri Ağustos Çıkmazı’nın, YAŞAR’ın mükemmel bestesi ve yorumuyla BENİ KOYUP GİTME’ye dönüşmesi benim için 2005’in en güzel şarkısını da ortaya çıkarmıştır.

2006

Benim aklımda, Gitme Kal Bu Şehirde, Bırak Seveyim, Ben Sokak Kızıyım gibi hüzünlü ve sersemletici şarkılarla yer eden Nazan Öncel de bu sene içinde albüm çıkaran sanatçılardan oldu. Sanatçının 7n Bitirdin albümü, her ne kadar benim aklımdaki Nazan Öncel’e uzak kalsa da kalite anlamında ortalamanın üzerinde bir albüm olarak yerini almıştı raflarda. Bununla beraber Erkan Oğur’un Caz normlarında deneysel çalışmalar icra ettiği Telvin albümü ile Sezen Aksu’nun sevilen şarkılarının enstrümantal versiyonlarını içeren İnci Taneleri albümü de senenin ilgi çeken çalışmalarından olmuştu. Yalnız senenin en iyi üç albümünü özellikle belirterek yazmak isterim ki bunlardan ilki çok severek takip ettiğim Funda Arar’ın Camdan Kalp albümü, ikincisi Levent Yüksel’in en başarılı çalışmalarından olan, diğer benzerlerinden yorum farkıyla açık ara öne geçen Kadın Şarkıları albümü, üçüncüsü ise benim yılın şarkısı dediğim çalışmayı da içinde barındıran Emre Aydın’ın Afili Yalnızlık albümü. Bu üç çalışma ile koca seneyi bir kenara ayırabiliriz aslında.

Emre Aydın’dan ve seçtiğim şarkısından bahsetmek gerekirse, Emre Aydın son zamanlarda yükselen yıldızların içinde benim açımdan en fazla ışık vereni oldu. Yarattığı özel dinleyici kitlesiyle ve hayata genelde aynı karamsar pencereden bakan ama bu karamsarlığı kendine özel bir şekilde dengelediği şarkılarıyla diğer emsallerinden bir anda sıyrıldı EMRE AYDIN. Şarkıcının Afili Yalnızlık albümünde bulunan BU KEZ ANLADIM ise, oldukça depserif ama bir o kadarda başarıyla yazılmış sözleri hareketli bir melodi arkasına gizlenerek benim yıl boyunca dilimden düşmemiş bir şarkı olmuştu.

2007

2007 yılının benim için en önemli taraflarından birisi kadrikarahan.net’te, 3 sene sürecek olan Ayın Şarkıları serüvenine başlamış olmamdır. Bu yazılarım sayesinde onlarca farklı insanla tanıştım, birçoğuyla hala kuvvetli şekilde devam eden bir dostluğumuz var. Hepsinden ziyade bu bile oldukça önemli bir kazanım olmuştur benim adıma. Bu vesileyle Sevgili Kadri’ye ve bana bu 3 sene boyunca destek veren herkese teşekkürlerimi iletmek isterim buradan bir kez daha.

2007 yılı için popüler kültürden uzak kalmış 4 şarkıdan bahsedeceğim sadece. İlki artık hepimizin kulağında ezber etmiş bir melodi, Selvi Boylum Al Yazmalım. Cahit Berkay’ın bu muhteşem müziğinin dinlenebilir düzgün bir kaydının olmayışı biz arşivciler için büyük bir yaraydı. Öyle ki bir çok kişi gibi ben de filmden kaydettiğim parçaları dinledim uzun zaman. Bu yıl içinde Cahit Berkay’ın Grup Zan ile yaptığı Toprak albümünde yer alan Selvi Boylum düzenlemesi 10 dk.lık süresi, içinde yer alan film kesitleri, Cahit Berkay’ın yaylıları ve Nevzat Yılmaz’ın müthiş klavye sololarıyla bu efsane şarkıya yakışır bir yorum olmuştu. Bu sene içindeki en iyi olaylardandır bu çalışma benim gözümde.

2007’den diğer bir şarkı da, güzel sesli makyözümüz Suzan Kardeş’in Bekriya albümünde yer alan Bir Kızıl Gonca isimli TSM yorumu. Suzan Kardeş öylesine güzel ve duru söylemiş ki bu şarkıyı, her dinlediğimde bir taş plaktan dinliyor hissine kapılırım yorumunu.

Baba Zula. Bana bir zamanların Üç Hürel’ini hatırlatan ve şu an Türkiye’de müzik yapan en marjinal gruplardan birisi. Baba Zula’nın çeşitli etnik kültürleri sentezleyip psyhedelic, caz, blues gibi normlarla yoğuran albümlerinden Kökler’de yer alan Aşıkların Sözü Kalır 2007’de kulağımda en fazla yer eden şarkılardan birisiydi. Pir Sultan alıntılarıyla ilerleyen sözlere, son derece  ritmik bir tempoda eşlik eden müziğin Brenna McCrimmon’ın sesinde hayat bulduğu şarkı, dinleyenleri aynı zamanda “kök”lerine götürüp, yüzyıllar önce de bugünde bazı şeylerin hala aynı kaldığını manidar bir şekilde anlatıyor.

2007’nin bende yer eden son şarkısı ise, çoğu kimsenin adını bile duymadığı Eyyam grubunun Rock Makamı şarkısı oldu. Keman introsuyla açılan ve oldukça sert bir şekilde devam eden bu rock çalışması özellikle sözleri ve Yusuf Uğurer’in yorumuyla son yıllarda yapılan en başarılı rock şarkılarındandır.

Bu 4 şarkıdan 2007 yılının şarkısı ise diğerlerine göre minicik bir farkla da olsa SUZAN KARDEŞ ve BİR KIZIL GONCA oluyor benim için.

2008

Bu sene içerisinde oldukça başarılı şarkılar yapıldığını söyleyebiliriz. Bu yıl içinde en büyük çıkışı yakalayan isim olan Deniz Seki’nin Sahici isimli albümünde bulunan Aptal ve Adaletsiz Seçim şarkıları 2008’in en başarılı çalışmalarından olmuştu. Yine Deniz Seki’yle beraber adından en fazla söz ettiren bir diğer isim de Gülben Ergen oldu yıl içinde, Bay Doğru isimli şarkısıyla listeleri epey zorlayan Gülben Ergen benimde dilimde dolanmıştı yıl boyunca bu şarkıyla. Bu isimlere ek olarak Rafet El Roman’ın Aşkı Virane'si ile Feridun Düzağaç’ın Söz Ver’inin de sene boyunca dillerde olduğunu hatırlatmak lazım. Ama benim kulağımın dediğine göre 2008 yılının en iyi şarkısı DENİZ SEKİ’nin ADALETSİZ SEÇİM’i olmuş.

2009

2009 yılının başlıca albümlerine şöyle bir bakacak olursak; Suzan Kardeş’in ilkinde yaşadığı başarının ardından gelmesi kaçınılmaz olan Bekriya 2 albümü, yine Suzan Kardeş’in günümüzün ünlü oyuncularını stüdyoya sokup şarkılar söylettiği çok da samimi bir iş olarak nitelendirdiğim Makyaj Odası Şarkıları albümü, Türkiye’de başta Baba Zula olmak üzere çeşitli gruplara solistlik yapan Brenna McCrimmom’ın Kulak Misafiri albümü, Kıraç’ın son derece vasat olarak nitelendirdiğim Garbiyeli albümü, besteci yönüyle ön plana çıkan son zamanların en başarılı bayan şarkıcılarından Sıla’nın İmza albümü, Zuhal Olcay’ın Bülent Ortaçgil yönetmenliğinde yaptığı Aşkın Halleri isimli albümü yıl boyunca en çok göz önünde olan albümlerdendi. Yılın şarkısı ise  sahnelerin son zamanlarda isminden en fazla söz ettiren bayan sesi Birsen Tezer’in, site eşrafı olarak her anına tanık olarak merakla bekleiğimiz albümü Cihan’dan geliyor.  BİRSEN TEZER, ilk olarak “Ortaçgil için Söylenmiş Ortaçgil Şarkıları” isimli tribute albümde seslendirip o albümün en başarılı yorumuna imza attığı ÇIĞLIK ÇIĞLIĞA’ya Cihan albümünde getirdiği yorumla bir kere daha gönülleri fethedip 2009 yılının şarkısına da imza atmış oldu benim için.

 

siste bağıran vapur düdükleri gibi, geliyor muyuz gidecek miyiz yoksa

 

2010

Uzun yıllar müzik hayatına vokalist olarak devam eden, çeşitli sanatçılara besteler vererek müzikteki başarısını bir adım daha ilerletip en sonunda gelen albümleriyle yerini iyice pekiştiren bir isim oldu SILA. 2010 yılının bana göre tartışmasız en iyi şarkısı olan VUR KADEHİ USTAM’a da imza atan şarkıcı, bu şarkısını ilk olarak Ferhat Göçer’e vermişti 2007 senesinde. Daha sonra katıldığı çeşitli televizyon programlarında bu şarkıyı seslendiren Sıla parçanın asıl değerine ulaşmasını sağladı ve gelen yoğun talepler sonunda şarkıyı 2010 yılında çıkarttığı 3. albümünde yorumladı. Son derece olgunlukla yazılmış sözleri ve aynı seyirde eşlik eden müziğine Sıla’nın yorumu da katılınca kesinlikle yılın en iyi şarkısını karşımızda bulmuş olduk.

Bu sene içinde Sıla’dan daha fazla ses getiren isim hiç şüphesiz ki Adımı Kalbine Yaz albümüyle Tarkan oldu. Emre Aydın’ın da Kağıt Evler albümüyle son derece başarılı bir iş çıkardığı 2010 yılında kulağımda en çok yer eden şarkılardan birisininin Funda Arar ve Alpay’ın muhteşem bir düete imza attıkları Yanarım olduğunu da eklemem lazım.

 

Evet, son 10 yıla hızlıca baktığımız zaman kulağıma ilk gelen şarkılar bunlar oluyor. Muhakkak ki içlerinde unuttuklarım, “bunu nasıl atladım” diyeceklerim olacaktır. Artık farzedin ki ‘kadı kızı’yım :)

Gerçekten geçtiğimiz 10 yılda çok başarılı albümler yapılmış, müzikal anlamda çok başarılı işler yapmışız. 70’li yıllarda koşarken, gerek gelişen teknolojinin dezavantajlarıyla gerek insanlarda şiddetle beliren tüketim paradoksuyla tökezlemeye başlayan ve uzun süre hörgüçten yiyen müzik endüstrimizin, son zamanlarda yakaladığı çıkışı hızlandırararak geçmişin değil geleceğin özleminde büyüyen nesillere vesile olmasını umuyor ve  bu yazının bu paragrafına kadar sabırla gelen herkese teşekkür ediyorum. Bir başka Ayın Şarkıları’nda buluşana kadar sevgiyle kalın, hoşça kalın :)

 

 

EKİM 2011